Emlak Gündemi

İstanbul Depremine Ne Kadar Hazırız?

İş yerleri sebebiyle gündüz nüfusu 800 bine kadar çıkan Bayrampaşa’da yapı stoğunun yüzde 70’i 1999 öncesi. Belediye Başkanı Aydıner, “Kentsel dönüşümde devlet ile milletin iş birliği elzemdir” diyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından mercek altına aldığımız İstanbul’un ilçelerinden Bayrampaşa depreme ne kadar hazır? 1999 depreminde üç binanın yıkıldığı, 17 kişinin hayatını kaybettiği Bayrampaşa’nın Belediye Başkanı Atila Aydıner, ilçedeki yapı stoğunun son durumunu, kentsel dönüşüm çalışmalarını ve 6 Şubat sonrası ne gibi önlemler aldıklarını Milliyet’e anlattı.

Bayrampaşa, Balkanlardan göç eden vatandaşların ilk yerleşim alanlarının başında geliyor. 1990 yılında Eyüpsultan ilçesinden ayrılarak ilçe statüsü kazanan Bayrampaşa, 1950’li yıllarda sosyal ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak İstanbul’un diğer ilçelerinde olduğu gibi göç ve sanayileşme ile sağlıksız gelişmeden nasibini alarak şekillenmiş.

Yoğun yapılaşmış sosyal donatı, yeşil alan, ulaşım ve otopark ihtiyacının en üst seviyede hissedildiği Avrupa yakasında ulaşım akslarının merkezi konumunda bulunuyor. Yaklaşık 960 hektarlık alana sahip 11 mahalleden oluşan Bayrampaşa’da 2021 sayımına göre yaklaşık 275 bin kişi yaşıyor. İlçede İstanbul Sebze ve Meyve Hali, Otogar, AVM, sanayi ve ticaret alanlarının olması, ulaşım akslarının merkezinde kalması sebebiyle gündüz nüfusu yaklaşık 800 bini buluyor.

YAŞLI BİNA YÜZDE 70

İlçemizde yer alan 20 bin 725 binanın sadece 6 bin 225 adedi Deprem Yönetmeliği’ne göre inşa edildi ve Yapı Denetim Hizmeti aldı. Geriye kalan yaklaşık 14 bin 500 adet binanın ise eski yönetmeliklere göre deprem riskine karşı mesela betonu, demiri bugünkü standartları sağlayamayacak şekildeki uygulamalarla inşa edildiği görülüyor.

Bir başka deyişle yaşlı bina stoğumuzun yüzde 70 olduğunu ifade edebiliriz. Beklenen Marmara depremi göz önünde bulundurulduğunda binaların acilen yenilenmesi zarurettir. 1999 yılında Gölcük depremi ve 2011 yılında Van depreminde yaşanan can ve mal kayıplarımız artık güvenli yaşam alanlarını oluşturmayı birinci hedef olarak ortaya koymayı gerekli kılmıştır. Bu bağlamda ilçemizde İstanbul’a ve ülkemizde örnek olabilecek üç büyük dönüşüm projesi başlattık.

ÜRET, AKTAR, BOŞALT, SÜRDÜR

Birincisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte İsmetpaşa Mahallesi’nde 490 binada 2 bin 300 bağımsız konutun Üret-Aktar-Boşalt-Sürdür modeli ile dönüşümünü gerçekleştirdiğimiz Bayrampaşa Eski Cezaevi Alanı Kentsel Dönüşüm Projesi. Bugün itibari ile bu proje her türlü siyasi ve politik engellemelere dezenformasyonlara rağmen hayata geçirilmiş, vatandaşlarımız altında otoparkı, yeşil alanı olan güvenli binalarda oturuyor.

TOKİ İLE İŞ BİRLİĞİ

İkincisi ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza bağlı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) iş birliğiyle yapmaya çalıştığımız Balkanlardan göçen vatandaşlarımızın ilk yerleşim alanı olan Vatan Mahallesi.

Yaklaşık 23 hektarlık alana sahip Vatan Mahallesi, Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan ilan edildi. Mahallemizin konut bölgesinde ilk etapta 870 bina, 3 bin 700 adet konut ve 647 iş yeri olmak üzere toplam 4 bin 357 adet bağımsız bölümün dönüştürülmesi planlandı. İstanbul ve Türkiye’ye örnek olabilecek bir model ile devletimizin tüm imkanlarını kullanarak vatandaşın katılımcılığının sağlandığı bu projede hak sahipleri ile görüşme süreçlerimizde yüzde 50 oranında sözleşmeler imzalandı. Ancak TOKİ ile yapmış olduğumuz protokolde hak sahipleri ile üçte iki çoğunluk sağlanamamıştır.

Üçüncü büyük projemiz ise sanayinin dönüşümüne örnek olabilecek ihtiyaç duyulan sosyal donatı ve otopark ihtiyacına katkıda bulunacak yaklaşık 45 bin metrekarelik Pancar Motor fabrikamızın Millet Bahçesi’ne dönüştürüldüğü proje. TOKİ ile iş birliği çerçevesinde yaptığımız Millet Bahçesi dönüşüm projesini inşallah çok yakın zamanda halkımızın hizmetine sunacağız.

Depreme hazırlık bağlamında toplanma alanları da büyük önem arz ediyor. Deprem anında vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayabilecek hizmetlerin sevk idare edileceği alanlar önemli. Bildiğiniz gibi Sayın Valimiz Ali Yerlikaya öncülüğünde İstanbul Riski Azaltma Planı (İRAP) çalışmaları var. Muhtemel bir depremde bizim ilçemiz gibi yoğun yapılaşmış eski bina stoğunun yüksek olduğu ilçelerde toplanma alanlarına çok büyük ihtiyaç var.

‘VATANDAŞA GÖREV DÜŞÜYOR’

6 Şubat’ta yaşanan ülkemizi ve milletimizi derinden sarsan birçok canımıza ve ekonomik kayıplara mal olan Kahramanmaraş depremleri yaşadığımız binaları güvenli hale getirmeye zorunlu kılmıştır. Burada devlet millet iş birliği elzemdir. Bugün devletimiz hak sahiplerine 18 ay 3 bin 500 lira kira yardımı, kiracılara ise 7 bin TL taşınma yardımı yapıyor.

Daire başına on yıl vadeli, 1 milyon 250 bin TL kredi desteği sağlanıyor. Belediyemiz imkanı olmayan vatandaşlarımıza 6306 Sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespiti desteği sağlıyor. Bu bağlamda ilçemizdeki yaklaşık 14 bin 500 adet binamızı planlı bir şekilde yenilemeliyiz. Depremler, oluşan can ve mal kayıpları bunu birincil hedef olarak acı bir şekilde ortaya koymuştur.

Biz belediye olarak vatandaşımızın yanında tüm imkanlarımızla çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Burada bir görev de vatandaşlarımıza düşmektedir. Vatandaşlarımız beklenen Marmara depreminde oluşacak can ve mal kayıplarını engellemek için gereken iradeyi göstererek binalarını yenilemeli.

İnsanımızın hayatını hiçe sayan o malum çevrelerin tezviratlarına aldırış etmemeli. Belediyemiz tüm imkanları ile vatandaşımızın yanındadır. Burada doğru ve kararlı adımlar atılamazsa dünün yanlışları bugünü tehdit ettiği gibi yarını da etkisi altına alacaktır.

‘HALKTA PANİK HAVASI OLUŞTU’

Marmara depremi bugün olmazsa bile er ya da geç gerçekleşecek. Bunu bilim insanları yıllardır söylüyor. Ancak ne yazık ki, deprem yaşanmadan kimse bazı şeylerin ciddiyetinin farkında değil. 6 Şubat’ta yaşanan depremlerden sonra halkımız üzerinde bir panik havası oluştu. Bundan dolayı şu an taleplerimiz artmış durumda. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı lisanslı firmalara deprem risk analizi yaptıran bazı vatandaşlarımızın risk analizlerini de belediye bütçesinden karşılıyoruz.

‘ÜSTÜ PARK ALTI OTOPARK’

Belediye başkanı olarak çok önem verdiğim hayata geçirdiğimiz altı otopark üstü park projelerimiz var. Bu projelerle hem otopark ihtiyacını bir nebze olsun giderebilmek hem yeşil ve sosyal donatı alanlarını artırmak hem de muhtemel bir depremde güvenli alanlar oluşturmak vardı.

Mesela Muratpaşa mahallemizde beş fonksiyonlu, altı 650 araçlık otopark, üstü park muhtarlık binamızın olduğu park, Muratpaşa mahallemizde Dr. Fazıl Küçük altı 300 otopark üstü park, Kartaltepe mahallemizde lunapark alanında altı 400 araçlık otopark, üstü 7 bin metrekare alana sahip park, Altıntepsi mahallemizde Merkez Camii yanı, altı 120 araçlık otopark üstü park, Yenidoğan mahallemizde altı 130 araçlık otopark üstü park, Atatürk Parkı altı 500 araçlık otopark üstü park, Kocatepe mahallemiz Pazar Caddesi’nde altı 250 araçlık otopark üstü park, Şehir Parkı’nda altı 600 araçlık otopark, İsmetpaşa mahallemizde İsmetpaşa parkı, Terazidere mahallemizde Şehit Yıldırım Özbir Parkı gibi çok sayıda alanı vatandaşımızın hizmetine aldık.

‘EN GÜZEL SİSTEM ADA BAZLI DÖNÜŞÜM’

Evet mümkün, neden olmasın ki. Biz kentsel dönüşümü parsel bazlı yapıyoruz zaten. Bir binanız var, bize müracaat ediyorsunuz, riskli alan içindeyse çürük raporu alıyorsunuz ve 6306 Sayılı Yasa’nın ilgili maddelerine sahip oluyorsunuz ve kredi, kira yardımı alıyorsunuz. Binanızı yıkıyorsunuz ve yapıyorsunuz. Fakat bu parsel bazlı yenileme, dönüşüm olmuyor. Sokak aynı sokak, cadde aynı cadde, otopark yok. Bu yüzden ada bazlı dönüşümle ilgili çalışmalarımız var. Bunun içinde rezerv alanları oluşturduk. Çünkü, en güzel sistem ada bazlı sistem. Ada bazlı kentsel dönüşümde yolları genişletiyoruz, altına otoparklar oluyor ve çevresinde sosyal donatı alanlarımız oluyoruz.

‘UZLAŞMA ÇOK KOLAY OLMUYOR’

Maalesef ki bu çok kolay olmuyor. Örneğin biz bir adanın üçte üçe yakınını topladık ancak iki binayı ikna edemedik. Bu iki bina “Nuh” dedi, “Peygamber” demedi. Biz de, iki binayı dışarıda bırakarak dönüşümü yaptık. Bazı vatandaşlarımız da, “Al evimi, yenile, ben bir şey vermem” diyor. Bu böyle olmaz, herkesin fedakarlık yapması gerekiyor. Bir dairesi olup yerine iki hatta üç daire isteyen de var. Burada canımızı düşünmeliyiz. Eğer kendi canınızı düşünmüyorsanız bile, ailenizi düşün ve gelin evlerinizi yenileyin. On yıl vade ile 0.79 faiz ile kira öder gibi on yılda bu ödemeyi yapacaklar. Buna devlet de, bankalar da şu an hazır. 18 ay 3 bin 500 TL kira yardımı ve iki kira bedeli de taşıma bedeli veriliyor. İnsanlar da, haklı olarak bu paraya kiralık ev bulamayacağını söyleyecek. Ancak hepimiz fedakarlık yapması gerekiyor.