Dünya Gazetesi'nden Alaattin Aktaş'ın Yazısı...

Konut piyasasını desteklemek amaçlı görünen yeni paket aslında vatandaşın döviz ve altınını bozdurmasını sağlamaya dönük.

Konut fiyatları öyle bir hal aldı ki bu faizle sıfır konut almak çok çok zor. Konut bedelinin yarısı kadar döviz ve altını olanlar için ise yüzde 0.89 faiz bulunmaz bir fırsat.

Ekonomide sıkıntı hep var da, bu sıkıntı ne zaman normal seyrin ötesine geçip daha da çekilmez hal alsa hemen şapkadan yeni tavşan çıkarılıyor.

Ama aslında pek farkına varılmıyor, artık şapkadan çıkan tavşan değil, tuhaf bir canlı; hatta bir kemirgen, ekonomideki kötü gidişatı tersine çevirsin diye uygulamaya konulan kararlar bu kemirgen tarafından yok ediliyor.

Bu kez şapkadan konutla ilgili yeni bir finansman projesi ya da modeli çıktı.

Özünde konut satışını desteklemeyi amaçlayan, biraz detaya inince vatandaşın elindeki döviz ve altınını bozdurmasını sağlamaya dönük bir proje.

Söz konusu proje kapsamında sıfır konut alan vatandaşa on yıl vadeli ve yıllık yüzde 0.99 faizli 2 milyon liraya kadar kredi olanağı sağlanıyor ya...

İşte bu krediyle ilgili bir tweet gördüm. Gerçek bir isimle atılmadığı için bu tweetin kime ait olduğunu yazamıyorum:

“Ben devletimin bana 2 milyon liralık kredi sağlamasını istemiyorum. Ben bir evin 2 milyon lira olmasını değil, aylık kazandığımdan kenara ayırarak rahatlıkla ev alabileceğim normal fiyatlar istiyorum.”

Söyler misiniz, “Konut Finansmanı Projesi” adı verilen bu yeni finansman paketi bundan daha güzel özetlenebilir miydi?

AYLIK 28.555 LİRA ÖDEYEN BUYURSUN ALSIN!

Konut Finansmanı Projesi’nin üç ayağı var.

İlk ayağın adı çok irdelerseniz yanlış değilse de ilk bakışta yanlış izlenim uyandırıyor:

“İlk Evim Konut Finansmanı Paketi.”

Bu tuhaflık, Türkçede ev ve konut sözcüklerinin aynı anlamda kullanılmasından kaynaklanıyor.

Geçelim bunu ve özü kaçırmayalım.

Yeni konutların özellikle büyük kentlerde çok pahalı olduğu ortada. İnşaat maliyetlerindeki artış, diğer maliyet artışları, talep derken fiyatlar neredeyse milyondan başlıyor.

Diyelim sıfır bir konut alacaksınız ve 2 milyon lira kredi kullanacaksınız; bu kredinin yüzde 0.99 faizle 10 yıllık maliyeti 3.426.674 lira. Bölün bu tutarı 120 aya, aylık ödeme 28.555 lira.

Daha ucuz konut bulursanız, ona göre ödeme de tabii ki düşecektir. Ama yine de nereden bakarsanız bakın, bir köşede birikmiş parası olmayanların bu krediyi kullanarak konut edinmesi mümkün değildir.

Şu söyleniyor ve kısmen doğru:

“Bu enflasyonist ortamda birkaç yıl bu taksiti ödedikten sonrası kolay...”

Ama o birkaç yıl her ay 30 bin liraya yakın taksiti kaç kişi ödeyebilir?

DÖVİZ VE ALTININI GETİR, DAHA DÜŞÜK FAİZLİ KREDİYİ GÖTÜR!

İkinci ayak döviz ve altın getirene daha düşük faizli kredi olanağı sağlıyor:

“Genişletilmiş Konut Finansman Paketi.”

Bu paketin en önemli farkı, konut değerinin en az yarısının 1 Nisan’dan önce açılmış döviz tevdiat hesabının ya da hurda altının Merkez Bankası’na satılması şartını getirmesi.

Kredi yine 2 milyon lira değerine kadar olan, bu sefer ikinci el konutları da kapsıyor. Şu durumda kullanılabilecek kredi en fazla 1 milyon lira. Faiz de bir miktar düşük, yüzde 0.89.

Buna göre 2 milyon lira değerinde bir konut için 1 milyon liralık döviz ve altın bozdurup 1 milyon lira kredi kullananlar on yıl boyunca her ay 13.594 lira taksit ödeyecek.

Hem zaten asıl paket bu gibi duruyor da, uygulama tümüyle döviz ve altın bozdurma şartına bağlı görünmesin diye 2 milyon liraya kadar değeri olan konutlar için yüzde 0.99 faizli paket de projeye eklenmiş gibi.

Bu arada yüzde 0.89 faizli krediden yararlanmak isteyenlere dönük “1 Nisan’dan önce açılmış DTH” şartında tarih sınırlamasının talep durumuna göre daha yakın zamana çekilmesi de hiç şaşırtıcı olmaz. Zaten niye böyle bir tarih sınırlaması konmuştur, onu anlamak da zor. Hadi tarih koymak gerekiyordu, neden 1 Mayıs denmedi, o da belli değil. Muhtemeldir ki bu çalışma nisan ayında yapıldı ve tarih de 1 Nisan olarak belirlendi.

İNŞAAT SEKTÖRÜNE DE 20 MİLYAR DESTEK

Konut Finansmanı Projesi kapsamında konut satışını teşvik edecek düzenlemeler olmakla birlikte sektöre de doğrudan destek sağlanıyor.

Belli koşulları yerine getirmiş olmak ve bir yıl boyunca zam yapmayacağını taahhüt etmek kaydıyla inşaat sektörüne üç yıl vadeli toplam 20 milyar lira destek verilecek.

EKONOMİDE SORUNLAR NE, YAPILANLAR NE!

İnsan bazen gerçekten şaşırıyor. Aslında bunca yıl ekonomide sıkıntıları geride bırakabilmek amacıyla hep aynı yolun tercih edildiğini gördükten sonra şaşırmamak gerekiyor ama olmuyor.

Yine şaşırıyoruz, yine şaşırıyoruz!

Sayılar ortaya koyuyor, bırakın dar gelirliyi, orta düzeyde geliri olanlar, hatta iyi bir geliri olanlar bile bu krediyi kullanıp konut alamaz. Kendimizi kandırmanın alemi yok. Bu paket kapsamında döviz ve altın için “gel gel” yapılıyor, çünkü kımıldayacak alan kalmadı.

Hadi diyelim bu paket şahane, çok iyi sonuçlar verecek, insanlar güle oynaya ev sahibi olacak.

İyi de derdimiz bu mu, şu aşamada bu mu?

Kiralık Konutta Arz Sorunu Nasıl Çözülecek? Kiralık Konutta Arz Sorunu Nasıl Çözülecek?

İnsanların ev sahibi olması mı, kaynakları buraya kanalize etmek mi?

Tamamlanmamış konutlar için müteahhitlere 20 milyar lira kaynak ayırmak mı?

Bunu yaptığımızda enflasyon hız kesecekse, tamam!

Bunu yaptığımızda işçi, memur, emekli, esnaf nefes alıp rahat yaşayacaksa, tamam!

Bunu yaptığımızda işsizlik azalacaksa, tamam!

Bunu yaptığımızda döviz üstündeki baskı kırılacaksa, tamam!

Ama bunların hiçbiri olmayacak.

Oysa bizim yapmamız gereken bunlar, çözmemiz gereken sorunlar bunlar.

Konut satışını hızlandırarak ekonomik sorunlarını aşan bir ülke olmuş mudur?

Belli mi olur, belki biz başarırız!

Editör: Emlak Zirvesi