Merkez Bankası politika faizini değiştirmeyerek yüzde 14 düzeyinde tuttu. Merkez Bankası’nın faiz indirime başladığı Eylül 2021’den itibaren politika faizi 500 puan indirilmesine rağmen, Tüketici fiyat enflasyonu (TÜFE) yüzde 19,58’den yüzde 69,97’ye, 5 yıllık kredi temerrüt swap’ı (CDS) 392’den 730’a, dolar kuru ise 8,63’den 16,40’a ulaştı. . Altınbaş Üniversitesi Öğr. Üy. Doç. Dr. Atilla Çifter, “Faizi sabit tutma kararının, döviz ve enflasyon kontrolünü zorlaştıracağını ifade etti. 

Doç. Atilla Çifter, yaptığı değerlendirmede, enflasyon ve döviz kurlarındaki bu artışta yurt dışı faktörlerin de etkisi olduğunu ancak diğer gelişmekte olan ülkelerin verileri ile değerlendirildiğinde, Merkez Bankası’nın Eylül 2021’den itibaren uyguladığı para politikasının temel faktör olduğu anlaşıldığını dile getirdi.  

Gayrimenkul Sektöründe Düşük Faizli Kredi Beklentisi Gayrimenkul Sektöründe Düşük Faizli Kredi Beklentisi

Doç. Atilla Çifter, düşük politika faizine destek vermek ve dolarizasyona çözüm bulabilmek için Aralık 2021’de bir nevi korumasız alım opsiyonu olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması başladığını hatırlattı. Mart 2022’de ilk ödemeler ile birlikte, bu uygulamanın hazine ve Merkez Bankası’na yüksek tutarlarda maliyeti olabileceği görüldüğüne dikkati çekerek. “Mayıs 2022’de döviz kurundaki yukarı hareket KKM’nin etkisininin gerilemekte olduğunu gösteriyor. Diğer yandan turizm tarafında rekor ziyaretçi sayısına rağmen, turizm gelirleri döviz kurunun artış hızını kesebilecek kadar yeterli olmayabilir. Döviz kuru ve enflasyon arasında gecikmeli etkileşim var ve döviz kurundaki artış enflasyonu arttırıyor. Merkez Bankası’nın faizi sabit tutma kararı önümüzdeki aylarda her ikisinin de kontrolünü daha da zorlaştıracaktır.” açıklamasını yaptı.

Editör: Emlak Zirvesi