Yüksek enflasyon konut piyasasını da etkiledi, son bir yılda Merkez Bankası verilerin göre konut fiyatları yüzde 176 oranında arttı.

İnşaat maliyetlerindeki artış ise Ağustos ayında yüzde 120 düzeyine çıktı.

Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş'a göre konut fiyatlarını arttıran üç etken var; üretim azlığı, talep fazlalığı ya da üretim maliyetinin artması...

Türkiye'den vatandaşlık hakkı almak için konut alan yabancıların da talebi artırdığına değinen Aktaş, son dönemde konut alımlarının azaldığını belirtti. 

Sosyal konut projelerinin yarattığı psikolojik etkiye dikkat çeken Aktaş, gelecek döneme ilişkin öngörülerini aktardığı yazısında birikim yapanlar için konut almanın en kazançlı seçenek olabileceğini belirtti. 

"Para köşeye sıkışıyor! Gidilebilecek pek adres kalmıyor" diye yazan Aktaş finansal yatırımları değerlendirdiği yazısında şu görüşlere yer verdi:

Finansal yatırım araçlarının reel olarak bir getirisinin kalmadığı ortada. Hisse senedi dışında reel kazanç sağlayan bir araç neredeyse yok.

Son 10 Yılda Kiracı Sayısı Yüzde 6 Buçuk Arttı Son 10 Yılda Kiracı Sayısı Yüzde 6 Buçuk Arttı

Türk halkının en çok rağbet ettiği dövizde de uzun süredir yatay bir gidiş var. İktidarın seçime kadar en çok gözeteceği gösterge de kur. Dövizin artması hiç mi hiç istenmiyor.

Kur artışı tüm dengelerin bozulması ve baz etkisiyle düşüş eğilimine girecek enflasyonun yeniden artması demek.

Dolayısıyla kur artmayacak gibi göründüğü için döviz tutma eğilimi önümüzdeki dönemde bir miktar sekteye uğrayabilir.

Mevduat deseniz, artırılmış faiz oranları bile enflasyonun çok çok altında.

Kur korumalı mevduattaki artış da adeta durdu ve yakında bu hesaplarda çözülme başlarsa şaşmamak gerek.

Para köşeye sıkışıyor! Gidilebilecek pek adres kalmıyor.

Editör: Emlak Zirvesi