Türkiye’de konut sarış ve kira fiyatları enflasyonun üzerinde artmaya devam ederken, Birleşmiş Milletler’in (BM) belirlediği ‘elverişli konut hakkı’ kriterleri baz alındığında, barınma hakkı ülkede neredeyse bir lüks haline geldi.

Türkiye’de özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde bir aile için ortalama 20 bin liradan daha düşük kiralık bir ev bulmak neredeyse imkansız. Dahası Türkiye’de ‘elverişli konut’ yok denecek kadar az.

Diken'den Ayşegül Kasap'ın 'sahibinden.com' verileriyle hazırladığı araştırmasına göre; İstanbul’da yaşanabilir, güvenlikli, kültürel merkezlere yakın, ulaşım için uygun konumda kiralık ilanlarına bakıldığında sadece 1006 sonuç çıktı.

Türkiye’nin Konut Krizinden Çıkışına İngiltere Modeli Türkiye’nin Konut Krizinden Çıkışına İngiltere Modeli

2+1 80 metrekareden başlayan evlere hem Avrupa hem de Anadolu yakasında herhangi bir fiyat belirlemeden BM kriterler çerçevesinde baktığımızda ev fiyatları minimum 14 bin liradan başlıyor 70 bin liraya kadar çıkıyor.

ÇOĞU MEMUR İÇİN DAHİ BU KİRALAR İMKANSIZ

Asgari ücretle çalışan bir aile için kiraları ödemek imkansız. Birçok memurun ve özel sektör çalışanlarının da bu kiraları ödemesi imkansız.

Biraz daha şehrin merkezlerine doğru gidildiğinde insana yaraşır bir şekilde olan ‘elverişli konutlar’ın aylık kirası 50 bin lira ile 70 bin lira arasında değişiyor.

Ankara’da da durum benzer. Elverişli konutlara erişim imkansız. BM kriterlerini baz alarak arama yapıldığında sadece 147 sonuç çıktı.

Burada da 2+1 ve 3+1 evlerin kiralık fiyatları 11 bin 250 liradan başlayıp 30 bin liraya kadar gidiyor.

İzmir’de de BM kriterlerini baz alarak arama yapıldığında sadece 188 sonuç çıktı. 2+1 ve 3+1 ‘elverişli konutların’ fiyatlarıysa 12 bin 500 liradan başlayıp 40 bin liraya kadar çıkıyor.

BM'YE GÖRE 'ELVERİŞLİ KONUT' HAKKI

İnsanların en temel haklarından elverişli konut hakkı aslında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesiyle (İHEB) 1948 yılında kabul edildi. İHEB’de belirlenen hükümler temelinde, elverişli konut hakkı Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’yle 1966 yılında tescillendi.

Sözleşmenin 11.1. maddesi şöyle:

“Bu Sözleşme’ye Taraf Devletler, herkesin, yeterli beslenme, giyim ve konut da dâhil olmak üzere, kendisi ve ailesi için yeterli bir yaşam düzeyine sahip olma ve yaşam koşullarını sürekli geliştirme hakkına sahip olduğunu kabul ederler.”

Birleşmiş Milletler (BM) standartlarına göre elverişli ve yaşanabilir konut özellikleriyse şöyle sıralandı:

“Kullanım hakkının yasal güvenliği, hizmetlerin kullanılabilirliği, ödenebilirlik, erişilebilirlik, oturulabilirdik, konum ve kültürel elverişlilik.“

Editör: Emlak Zirvesi