Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre, artan ev fiyatları ve kira fiyatları nedeniyle birçok kiracı mağdur olduğu gibi kiracı ve ev sahibi arasında da anlaşmazlıklar sıklıkla yaşanıyor.

Bu sıkıntılar nedeniyle kiracı-ev sahibi arasında açılan davalar ise oldukça arttı. Ekonomide yaşanan dalgalanmalar ve kurnaz ev sahiplerinin fahiş zamları berbaerinde kira sorununu getirdi.

Bu sorunu yaşayan milyonlarca vatandaş var ve birçoğu mağdur olmuş durumda. Hatta ev sahibinin yapmaması gereken zammı yaptığı için evden çıkarıldı.

Kira Beyannamesinde Pişmanlık Uygulaması Nedir? Kira Beyannamesinde Pişmanlık Uygulaması Nedir?

Bunun için hükümet hareket geçti ve kira zamlarına sınır getirildi. Bu kanuna göre ev sahipleri yıllık yüzde 25'ten fazla zam yapamayacak ancak fahiş zamların önüne bu bile geçemedi.

Öte yandan bazı kiracılar eve geçeceği vakit ya sözleşme yapıyor ya da kirayı elden vererek durumu hallediyor ama bu kiracı açısından riskli bir durum.

Çünkü ev sahibi bu durumu farklı bir şekilde kullanabilir ve kiracı mağdur olabilir. Kiracıların bu noktalarda dikkatli olması adına Antalya Barosu’na kayıtlı Avukat Şafak Baysal çok önemli konulara değindi.

Son zamanlarda artan ev kiralarıyla ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlıklarla ilgili açıklama yapan Baysal, ev sahibi ve kiracının yasal hakları, kira sözleşmesinde yanlış bilinenler, tahliye taahhütnamesi konuları ile özellikle evden çıkartılma gibi sorunlar yaşayan kiracılar için altın değerinde bilgiler paylaştı. 

KİRAYI ÖDERKEN DİKKAT!

Kirada herkesin dikkat etmesi gereken hususun kiranın elden ödenmesi olduğunun altını çizen Baysal, böyle bir durumda ispat yükünün ortadan kalktığını, ev sahibinin kötü niyetli olması durumunda da kiracının yapacak bir şeyi olmadığını söyledi.

Bu konuda Antalya’da açılan pek çok icra dosyası olduğunu belirten Baysal, kiracıların elden ödeme yaparken karşılığında bir makbuz alması ya da banka yoluyla havale yapmaları tavsiyesinde bulundu.

KİRA SÖZLEŞMELERİ YAZILI OLDUĞU GİBİ DEĞİL

Kira sözleşmelerinin sadece yazılı olarak değil, sözlü olarak da yapılabileceğine vurgu yapan Baysal şöyle devam etti: 

Eğer bir kira sözleşmesi yoksa, kişilerin kendi aralarında konuşma ve yazışmaları aralarındaki kira akdinin varlığına delalet eder. Burada, ‘Ben evimi sözleşmeli oturtmadım, istediğim zaman çıkarttırırım. Ya da tam tersi, ‘aramızda zaten sözleşme çıkarttıramaz’ gibi bakış açıları yanlış. 

Genelde sıklıkla yapılan hata, kira sözleşmelerinin yazılı olduğu düşüncesi var. Hayır, kira sözleşmeleri sözlü olarak da kurulabilir. Ödemelerin ne zaman yapıldığı, kira sözleşmesinin ne zaman kurulduğu önemli. Kişinin ne sıklıkla ödeme yaptığı, hangi tarihlerde bankalardan ödeme yapmış, bunlar vade günlerini belirleyebilir.

Ev sahibinin kira oranında yüzde 25’in üzerinde bir artış yapamayacağına dikkati çeken Baysal, söz konusu fazla artışı kiracının yapmama hakkının olduğunu, ev sahibinin ise yasal bir hakkının olmadığını ifade etti.

Fakat kira sözleşmesiyle birlikte devreye sokulan tahliye taahhütnamesinin kiracı için büyük bir sıkıntı olduğuna işaret eden Baysal, “Ne yazık ki pratikte de tahliye taahhütnamesi dediğimiz bir sıkıntı var. Genelde kişiler bir eve geçerken, kira sözleşmesinin yanında tahliye taahhütnamesi de dolduruyor." dedi sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu taahhütname doldururken herhangi bir tarih ve yazı olmadan doğrudan imza atılarak dolduruyor. Bunu da ev sahipleri elinde koz olarak kullanıyorlar. Şuan bir tahliye taahhütnamesini tarihlerini uygun tarihlerde işleme koyup, daha sonra bunu icraya veriyorlar. 

Altlarında kiracıların imzası olduğu için yine yapılacak bir şey olmuyor. Çünkü kayıtsız şartsız çıkacağını kabul etmiş oluyor. Bunu kiracılar bilmiyor. ‘Kiramı düzenli ödüyorum. Bir şey olmaz’ düşüncesiyle hareket ediyorlar. 

SONUCU EV SAHİBİNİN LEHİNE OLUYOR

Tahliye taahhütnamesi başlı başına kiracının çıkacağını söyleyen bir veri. İstenildiği kadar ödeme düzgün olsun, hiçbir eksiği olmasın, bunun sonucu ev sahibi lehine dönüyor. Bu senede benzetilebilir. Nasıl ki bir senede imza atıldığında sonuçları hüküm doğuruyor, tahliye taahhütnamesinin altına da kişi imzayı atınca sonuçlar ortaya çıkıyor. 

Burada mağduriyet vatandaşın oluyor. Burada kiraya geçen vatandaşın tahliye taahhütnamesi imzalamaması, gerçek iradesi çıkma yönünde olacağı zaman tahliye taahhütnamesini imzalamalı. Şuan Antalya Adliyesi’nde çok ciddi sayıda tahliye taahhütnamesine dayalı icra takipleri artmış durumda. 

Editör: Emlak Zirvesi