Hürriyet'te yer alan habere göre, hükümetin fahiş kira artışlarını kontrol edebilmek için başlattığı çalışmaya ilişkin alternatifler ortaya çıkmaya başladı.

İlgili bakanlıklar ve AK Parti genel merkezinin ortaklaşa yürüttüğü çalışmada üç seçenek üzerinde duruluyor.

Bunlar, “TÜFE oranını aşan kira uygulamasını denetleyip ceza vermek, belediye ve şirketlere kiralık konut ürettirmek, büyükşehirlerdeki artışlara sınır getirmek” olarak dile getiriliyor.

Edinilen bilgiye göre, başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklar ve genel başkan yardımcılarının katılımıyla yapılan toplantılarda, ‘uygulanabilir’ seçenekler üzerinde duruluyor.

Bunların bir kısmının serbest piyasa koşullarına aykırı olacağı ve sonuç alınmasının zor olacağını dile getirenler de bulunuyor. Ortaya atılan formüller, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunulduktan sonra son şeklini alacak ve kamuoyuna açıklanacak.

ÇALIŞMA HIZLANDI

Verilen bilgiye göre, pandemi döneminde kapalı kalan işyerlerinin kira bedellerinin ödenmemesi veya sınırlandırılmasıyla ilgili başlayan ancak yarım kalan çalışmaların ardından, bu kez de yüksek kira artışlarına yönelik seçenekler değerlendirilmeye başladı.

AK Parti kurmayları, başlatılan çalışmayla ilgili şunları söylediler:

“Bilinen seçeneklerin yanı sıra alternatifler de değerlendiriliyor. Dünyada bunun örnekleri var. Örneğin Hollanda bu konuda düzenleme yapacağını açıkladı. Belli bölgelerde kira artışlarına sınır getirilmesi düşünülüyor. İdarenin belirleyeceği bir oran olacak ve bu oranın üzerine çıkılmayacak.

Örneğin daha çok İstanbul gündemde ve İstanbul’un belli bölgelerinde bu yüksek artışlar söz konusu. Bu bölgeler belirlenebilir ve buna gören oransal sınırlamalar getirilir.”

Kira Sözleşmesi ile İlgili Önemli Uyarı Kira Sözleşmesi ile İlgili Önemli Uyarı

KİRALIK KONUT ÜRETİMİ

Diğer seçenek olarak, yine Avrupa ülkelerindeki uygulama tartışılıyor. Avrupa ülkelerinde uygulanan formüle göre, şirketler belli bir süre kiraya verilmek şartıyla ev veya işyeri üretebiliyor.

Bunun TOKİ ve belediyeler üzerinden yapılması, bu kurumların sadece kiraya verilmek üzere ucuz konut üretmesine daha sıcak bakılıyor.

Yapılacak düzenlemeler ile vergi istisnaları uygulanacağı için bu gayrimenkullerin maliyeti piyasadaki benzerlerinden daha düşük olacak. Gayrimenkul sahibi bu şirketler, kira geliri elde etmenin yanı sıra bu mülkleri bilançolarına değer olarak işleyebilecek.

DENETLEME MEKANİZMASI

Türkiye’de kira sözleşmeleri ve uygun artış oranlarının uygulanmasıyla ilgili yaşanan sorunlar da çalışmanın konusunu oluşturuyor. Normalde Borçlar Kanununa göre 5 yıla kadar olan kira artışları TÜFE’ye göre yapılıyor. Ancak 5 yıldan sonra ev sahipleri isterse yeni bir kira tespiti yapabiliyor.

Yasaya göre, 5 yıldan sonra rayiç bedel üzerinden yeni bir artış isteyebiliyor. Ancak, enflasyondaki hızlı artış nedeniyle ev sahiplerinin kiracıları yüksek artışa zorladığı, bunun denetlenmesi için de mekanizma kurulabileceği belirtiliyor.

HOLLANDA MODELİ

Hollanda hükümeti, konut sıkıntısı nedeniyle hızla artan ev kiralarına karşı orta gelir gruplarını korumak için serbest piyasadaki Kiralık Ev fiyatlarına müdahale etme kararı aldı. Ev sahipleri, evlerini hükümetin belirlediği değerin üzerinde fahiş fiyatlara kiraya veremeyecek.

Toplu Konut ve Mekansal Planla ma Bakanı Hugo de Jonge, yeni düzenleme ile aylık 1.250 avroya kadar kiraların, “arz-talep oyunundan” korunacağını açıklamıştı. Yeni plana göre, kirası 763 avroya kadar olan ve belediyeler tarafından alt gelir gruplarına kiralanan sosyal konutlar gibi, serbest piyasadaki evler için de puanlama sistemi getirilecek.

Evlerin büyüklüğü, oda sayısı gibi belirli özelliklere göre puanlama yapılacak ve sosyal konutlar haricinde serbest piyasada kiralanan evler için puanına göre en fazla 1.000 ile 1.250 avro arasında bir kira bedeli saptanacak.

Editör: Emlak Zirvesi