Rusya – Ukrayna savaşı, yaşanan emtia krizi kapsamında inşaatın ana girdisi olan malzemelerin ithalatını da zorlaştırıyor. İthalatta yaşanan sorunlar inşaatın ana girdi maliyetlerinde yeni artışlara yol açtı.

Mevcut şartlarda kamu projelerinin yürütülmesinin imkânsız hale geldiğini ifade eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, projeler için sözleşmelerin sonuna kadar uygulanacak dinamik fiyat farkı düzenlemesinin ve tasfiye hakkı tanınmasının gerekliliğini vurguladı.

Girdi maliyetlerinde salgının başından 2021 yılının sonuna kadar yüzde 278’i bulan artışlar yaşandığını ve çıkarılan ilave fiyat farkı düzenlemesinin müteahhitlerin sorunlarına çare olmadığını hatırlatan Eren, “Yapılan düzenlemeyle projelere geçen yılın sadece son altı ayı için ve yüzde 3 ila 5 arasında değişen ilave fiyat farkı tanınması elbette yaralara merhem olamadı.  

Üstelik fiyat artışları sürmektedir ve önceki aylarda salgın ile kurdaki gelişmelerle birlikte oldukça artmış olan temel girdi maliyetlerimiz bu kez de yaşanan savaş ile son derece kritik bir hal almıştır” dedi. 

İnşaat Maliyetlerindeki Yıllık Artış Yüzde 65.93 Oldu İnşaat Maliyetlerindeki Yıllık Artış Yüzde 65.93 Oldu

Acil olmayan projelerde tasfiye kamuyu da rahatlatır

Başkan Eren, şöyle devam etti: “Küresel çapta enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarında rekor düzeyde yükselişlerin yaşandığı bugünlerde, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar da ek maliyet olarak fiyatlara yansıyor. Sadece inşaat demirinin fiyatı, Aralık 2021’den Mart başına kadar geçen sürede yüzde 29,5 artmıştır. Bu oran örneğin motorinde yüzde 66, çimentoda yüzde 50 oldu.

Halihazırda yükselen fiyatlar, savaşın daha ne kadar süreceğinin belirsiz olması ve döviz kuru üzerindeki baskılar önümüzdeki dönemde maliyetlerimizde artışın sürmesi beklentisine neden olarak sektörde endişeleri artırmaktadır. İnşaat sezonu başlayacak ama bu koşullarda şantiyeler açılamayabilir.

Yeni ve ihtiyaca cevap verecek şekilde hazırlanmış bir fiyat farkı düzenlemesi ihtiyaç olmaktan çıkmış, bir zorunluluk halini almıştır. Kamu müteahhitlerine hiç başlamamış veya yüzde 50’den az ilerlenmiş işler için şartsız tasfiye hakkı tanınması zaruri hale gelmiştir. 

Bu sayede bazı işlerin tasfiyesi ile devletimizin de aciliyeti olmayan projeleri 1-2 yıl öteleyerek kamu bütçesini rahatlatabileceği ve kendisine kaynak yaratabileceği görüşündeyiz. Hızla değişen şartlar nedeniyle de dinamik bir formül içerecek yeni bir fiyat farkı düzenlemesi çıkarılmalıdır.”

Editör: Emlak Zirvesi